Maraton organizasyonu hazırlık süreci, maratonda koşmak için hazırlanmaya çok benziyor. Bir maraton biter bitmez bir sonraki için hazırlıklar hemen başlıyor. Yılda ikiden fazlasına hazırlanmak ise fazla yorucu olmakla birlikte başarı oranını da düşürebiliyor. Bu yüzden kendimize bir dizi İstanbul’u Koşuyorum 10K etabıyla birlikte bir yarı maraton ve disiplinler arası bir sprint triatlondan oluşan ideal bir koşu takvimi planladık. Planımız kulağa güzel geliyor. Peki, gerçeklik öyle mi? Her hazırlık sürecinde olduğu gibi aksaklıklar ve zorluklarla mücadele edip hedefimize ilerledik. Peki, nasıl yaptık? Bir maraton koşucusu gibi hazırlandığımız sürecimizi aşama aşama senin için derledik.
Hedefimiz 8 Kasım 2020’de başarılı bir maraton koşmak! Kıtaları adımlarıyla birleştirmek isteyen on binlerce İstanbullu, rekor kırmak için gelen dünya çapında elit atletler ve adımlarını iyilik peşinde atarak STK’lar için bağış toplayanlar koşucularımız için yine en iyi organizasyonu gerçekleştirmeye kararlıyız. Zor bir süreç olacak ama tüm zorluklara değecek!
Isınma koşularına bir an önce başlamak gerek… İstanbul’u Koşuyorum 8 Mart Kadınlar Koşusu 10K etabımızla pozitif ayrımcı bir koşu ile start aldık. Kadınların hayatımıza bıraktığı kültürel izleri kilometre taşı olarak belirlediğimiz Kadıköy parkurunda, çok güzel bir Pazar sabahında ilk koşumuzu yaptık. Çok iyi başladık! Ancak beklenmedik bir durum oluştu: çığ gibi büyüyen bir salgın kapıda…
Çin’de başlayan COVID-19 virüs salgını maalesef bir pandemiye dönüştü ve bizi de es geçmedi. Sokaklar bomboş kaldı, hayat durdu… Pandemi süreci ne getirir bilmesek de durmak yok! Evde kaldığımız bu dönemde biz de evde koşmaya karar verdik. “Koşmak için sebep çok, bahane yok” dedik ve Evde Maraton, Evde Yarı Maraton ve Evde 10K’dan oluşan haftalık hedefler ve 45 günlük (270K) hedefler belirledik. Evde Koşu etkinliğimizle evde kaldığımız dönemde herkesi evde de olsa koşmaya davet ettik!
Dünya genelinde birçok majör maraton ve yarı maraton organizasyonları pandemi nedeniyle iptal edildi. Vazgeçmek çok kolay, ancak biz 20 Eylül sabahı koşmak istiyoruz. Bunu nasıl yapabileceğimizi titizlikle çalıştık ve sonunda bir çözüm bulduk: tüm pandemi önlemlerimizi alarak, sınırlı sayıda 21K koşucusuyla Tarihi Yarımada parkurunda yarı maraton koşabiliriz. O zaman haydi, yapalım!
İlk uzun koşumuzda sağlık kaygıları ya da kısıtlı kontenjan sebebiyle bizimle olamayan koşu tutkunu dostlarımızı geride bırakamazdık. “Kendi parkurunda t_e_k b_a_ş_ı_n_a bizimle koş” dedik ve onları da 19-20 Eylül tarihlerinde İstanbul Sanal Yarı Maratonu’nda koşmaya davet ettik. Hızlıca organize ettiğimiz Türkiye’nin ilk sanal yarı maratonuyla, İstanbul Yarı Maratonu heyecanı Türkiye’ye yayıldı. Güzel şeylerin de bu kadar hızlı yayıldığını görmek hepimize umut verdi.
Uluslararası atletizm çevrelerince takdirle karşılanan, tüm pandemi önlemlerinin alındığı bu başarılı yarı maraton organizasyonu bize ve bize inanan koşu dostlarımıza güven verdi. Ara vermeden maraton hazırlıklarımıza kaldığımız yerden devam ettik. Ancak pandemi şartlarında organize ettiğimiz bu büyük yarıştan öğrendiklerimizi de değerlendirmeliydik.
Bu doğrultuda su götürmez bir gerçekle yüz yüzeydik, İstanbul Maratonu’nu güvenli bir şekilde koşabilmemiz için 50 bin metrekarelik bir etkinlik alanına ihtiyacımız vardı. Koşuları ve çantalarını taşımanın getirdiği risk ve start-finish arasındaki rakım farkı ve kuş uçuşu mesafe gibi kriterleri de göz önüne aldığımızda yepyeni bir parkur üzerinde çalışmamız gerektiği ortaya çıktı. Uzun süren detaylı bir çalışmanın ardından Yenikapı’dan başlayıp İstanbul Boğazı üzerinden iki kere geçiş yapıp yine Yenikapı’da sonlanan 2020 Pandemi Özel Parkuru üzerinde karar kıldık. Tarihte ilk defa Avrupa’dan Asya yönüne koşulacak olması, boğaz köprüsünden iki kere geçiş yapılacak olmasının yanı sıra 6 derecelik Barbaros Bulvarı tırmanışını da kapsayan yeni parkur maraton koşucularımızı da yepyeni bir hazırlığa yöneltti. Maratonda 42K parkuruna hazırlanan koşucularımız hazırlık süreçlerine yokuş antrenmanları ekleyerek yeni şartlara hızla adapte olmaya çalıştı.
Spor dünyasına desteğini esirgemeyen Aktif Bank, dijital bankacılık markası olan “N Kolay” ile bu önemli yarışın isim sponsoru oldu. Sadece sponsorluklarıyla değil, yönetici kadrosunun aktif olarak sporla yaşadığı bir kurumla yola devam etmek İstanbul Maratonu için aranan taze kan oldu!
“Daha aktif bir İstanbul” misyonuna sahip Spor İstanbul olarak, geniş kapsamlı hizmet ve etkinliklerimizle İstanbullular için çalışmaya devam ediyoruz. Ancak koşu dünyası ve N Kolay İstanbul Maratonu’yla ilgili içerik ve haberleri doğrudan ilgili kitlelere ulaştırabilmek için @marathonistanbul instagram hesabımızı 1 Ekim günü yayına aldık! Koşu dostlarımızın gösterdiği ilgi ve her geçen gün artan takipçilerimiz bize doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Koşucularımızla kurduğumuz bu iletişim, bizde güçlü bir “Bravo! Çok iyi gidiyorsun!” etkisi yarattı.
İstanbullu koşu dostlarımız gördü ki, gerekli önlemler alındığı takdirde şehir koşularına katılmak yeterince güvenli. 11 Ekim’de yine sınırlı sayıda katılımcıyla koştuğumuz İstanbul’u Koşuyorum Bakırköy 10K Etabı’nda adeta büyük bir özlem giderdik. 10K etabına gülen yüzler damgasını vurdu. 25 Ekim’de ise 10K Caddebostan Etabı’yla son provamızı muhteşem bir İstanbul sabahında gerçekleştirdik. Sırada büyük yarış var!
8 Kasım sabahı sınırlı sayıda 42K koşucusu için 750 Spor İstanbul çalışanı, 323 Spor İstanbul Gönüllüsü, 2.100 dış birim görevlisinden oluşan toplam 3.173 kişilik bir görevli kadrosuyla parkurdaydık. Maraton yüzlerce kilometrelik bir yarıştır. 42 kilometre 195 metrelik kısmı sadece son etabıdır. N Kolay 42. İstanbul Maratonu’nda görev alan dış birim çalışanlarına ve gönüllülerimize Türkiye’nin en büyük spor organizasyonunda bizimle koştukları için teşekkür ederiz. Tüm zorluklara rağmen 42K etabında yarışan tüm koşu dostlarımızı da gönülden tebrik ederiz.